Basbakan: Kürt sorununun çözümü, Orta Dogu’nun çözümü olur

PeyamaKurd - Başkent Erbil’de gerçekleşen “Orta Doğu’da Kürt Sorunu” Forumu’nda konuşan Başbakan Mesrur Barzani, Kürt meselesinin çözümüne dair önemli mesajlar verdi.

Başbakan Barzani, “Tarih boyunca bir ulus olarak, farklı ulus ve inanç grupları arasında bu bölgenin asli bir ulusu olarak Kürtlere, bir vatan olarak da Kürdistan’a büyük bir zulüm yapıldı. Bu zulüm onlarca yıl değil, geçtiğimiz yüzyıldan bu yana sürmektedir” ifadelerini kullandı.

Soruna çözüm bulunması yerine çözüme karşı farklı bahaneler arandığını dile getiren Başbakan, “Orta Doğu’daki Kürt sorunu bugün bir dünya sorunudur. Uygun bir çözüm yolu bulmamız için hepimizin bu sorunlara ve geçmişte bu bölge ve bizimle ilgili yapılan haksızlığa parmak basması gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda bir ulus olarak Kürtlerle sorunu olan ülkeler, Kürtlerin kendi sorunundan söz etmesine dahi izin vermedi. Çözüm için sunduğu her öneri karşısında Kürtleri ayrılıkçı ya da sorun çıkarıcı olarak suçladılar” ifadelerini kullandı.

“Kürtler yanlış intibaı ortadan kaldırmıştır”

Başbakan Mesrur Barzani sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her ulus gibi bizim de bölgede istikrarın nasıl sağlanacağı, nasıl etkili bir faktör olabileceğimizi belirtme hakkımız var. Ayrıca uluslararası platformlarda fikirlerimizi beyan etme hakkımız olmalıdır. Kürtler, dünyaya seslerini duyurmasına izin verilen süre zarfında, Kürt ulusu ve Kürdistan halkıyla ilgili yanlış intibaı kaldırmayı başarmıştır. Dünya, temel bir etken olabileceğimize şahittir. Ölümüz Barzani zamanından, Başkan Barzani’ye kadar her zaman Kürt sorununun, hükümetler tarafından ulusların sorunu olarak lanse edilmemesi için kararlı olunmuştur.

“Kürt sorununun çözümü, genel olarak Orta Doğu sorununun çözümü olur” diyen Başbakan, şöyle devam etti:

“Talihsizliklerin sebebi Kürt sorununun çözülmemesidir”

“Size Irak örneğinden söz etmek istiyorum. Son yüzyılda yaşanan olaylara baktığımızda Irak devletinin kuruluşundan bu yana Irak istikrara kavuşmuş mudur? Gelişmiş midir? Tüm halka eşit şekilde hizmet sunabilmiş midir? Şüphesiz ki hayır. Bu ülkede meydana gelen tüm bu talihsizliklerin bir sebebi de Kürt sorununun çözülmemesidir. Diktatörlük rejimleri Kürdistan halkının ve bir bütün olarak Irak’ın haklarına saygı duymak yerine Kürdistan halkını yok etme ve sindirmeye yöneldi. Bu da Kürdistan halkının kendini savunmasına yol açtı. İstenmeyen bir savaşın sonucunda da sadece Kürtler değil tüm Irak zarar gördü, yıkıma uğradı.

Daha sonra 60’lı ve 70’li yıllarda ne yazık ki Irak hükümeti Kürdistan halkına saldırdı. 11 Mart Anlaşması’ndan sonra 1974’teki genel savaş nedeniyle Irak çöküşün eşiğine gitti. Bu da İran Şahı’na yaklaşmasına ve İran’la anlaşma imzalamasına yol açtı. Anlaşmanın bozulması çok sürmedi. Daha sonra İran’a saldırdı ve yıkıma yol açan 8 yıllık bir savaşı meydana getirdi.

Bu da Irak’ın ekonomisini çökertti. Irak’ı ayağa kaldırmak için ise Kuveyt’in işgaline başvuruldu ki Körfez Savaşı’nı beraberinde getirdi. Bu da yıkımdan başka bir şey getirmedi. Kürt sorunu o dönem çözülseydi Irak bütün bu talihsizlikleri yaşar mıydı? Bana göre mevcut istikrarsızlığın sebebi, Kürdistan halkının sorununun çözümünün ciddi şekilde düşünülmemesinden kaynaklıdır.”