Demirtas: Kürtler artik, Erdogan’in ne diyecegini zerre kadar önemsemiyor!
PeyamaKurd - Beş yıldır tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi cezaevinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkındaki ifadeleri ve Kürtlerin gelecek seçimdeki rolü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklamasında Erdoğan’ın hamlelerinin kendisini hiç ilgilendirmediğini ifade eden Demirtaş, “Kimileri, Erdoğan’ın son derece akıllıca ve planlı hareket ettiğini sanıyor. Oysa kesinlikle öyle değil. Günübirlik, stratejiden yoksun, öfke ve panik haliyle hareket ediyor” dedi.
Geleceğin Türkiye’sinde AKP-MHP iktidarının olmayacağını kesin ifadelerle dile getiren Demirtaş, ‘Erdoğan’ın Avrupa İnsan Hakları’nın (AİHM) kendisi ve Kavala kararını tanımayacağına’ yönelik sarf ettiği ifadelere dikkat çekerek, “Erdoğan güç gösterisi yapmak, kudretli olduğu hissi vermek için benim ve değerli Osman Kavala’nın tutuklu kalmamıza ihtiyaç duyuyor. Böylelikle hem Kürtler’i hem de Türk muhalifleri baskı altında tutmayı hedefliyor” yorumunda bulundu.
“Bunca şeyin bedelini ödetmeden, Kürtlerle yola devam edemezler”
Açıklamasının devamında, “Erdoğan’ın ne yapıp yapmayacağı, doğrusu beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor” diyen Demirtaş, Kürtlerin de artık Erdoğan’ın ne yapacağını zerre kadar önemsemediğini söyledi.
Demirtaş açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Biz, kendi yapacaklarımızla ilgiliyiz. Kürtler de Erdoğan’ın ne diyeceğini, ne yapacağını zerre kadar merak etmiyordur. Son yıllardaki uygulamaları, bir değerlendirme yapmak için yeter de artar bile. Bunca zulüm, baskı, tehdit, hakaret, kayyum, operasyon, tutuklama sonrasında Kürtler’in yüzlerini AKP-MHP’ye dönmesi mi bekleniyor? Buna yanıt vermek benim için züldür, Kürtler için de hakarettir. Olan oldu, bitti. Bunun geri dönüşü, özrü, telafisi yoktur. Bunca şeyin bedelini siyasette aynı ölçüde ödetmeden, Kürtlerle yola devam edemezler. Türkiye’de değişim başladı. Hem HDP hem de Kürtler bu değişimin öncüsü, parçasıdırlar. Eski kalıplara, alışkanlıklara ve şablonlara göre düşünmeyi, siyaset yapmayı herkes terk etmelidir. Yeni bir dönem başlıyor ve herkesin kazanacağı bir proaktif siyaset tarzını tutturmak zorundayız. Şikayet dilini, mağdur dilini, yardım isteyen dili terk edip kurucu iktidar misyonu ve özgüveniyle hareket etmek gerekir. Geleceğin Türkiyesi’nde AKP-MHP yoktur, bitmiştir onlar. Şimdi artık, yeniyi inşa etmek için demokrasi güçlerinin en geniş birlikteliğinin zamanıdır.”

Yorumlar (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yazın!
Yorum Yazın