Diyarbakir Barosu’ndan Mersin’deki irkçi saldiriya iliskin rapor!

17 May 2021 15:15 0 görüntüleme
Diyarbakir Barosu’ndan Mersin’deki irkçi saldiriya iliskin rapor!

PeyamaKurd - Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi,Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesi ve Mazlumder Adana Şubesi tarafından, Mersin’de ırkçı saldırıya maruz kalan Erbilli Kürt aileyle ilgili rapor, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

Raporda, ailenin Kürt olmaları nedeniyle nefret suçuna maruz kaldıkları belirtildi.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren’in İlçe Emniyet Müdürü ile hastanede yaptığı görüşmeye dikkat çekilen raporda olayın yetkililer tarafından ‘maddi hasarlı bir trafik kazası’ olarak nitelendirildiği belirtildi.

“Görgü tanığının beyanlarına itibar edilmeyecek”

Görüşme ile ilgili detaylara yer verilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

 “Görüşme esnasında ilçe emniyet müdürü tarafından olay ‘maddi hasarlı bir trafik kazası’ şeklinde nitelendirilmiş, görgü tanığının yasa dışı örgüt propagandası nedeniyle suç kaydının bulunduğu ve beyanlarına itibar edilemeyeceği ifade edilerek savcılığın yürüttüğü tahkikat kapsamındaki suç nitelemesinin önemli olmadığı ve hakimin nasıl nitelendireceğinin belirleyici olacağını belirtilmiş ve  ‘Buraya niye geldiniz?’ tarzı sorular yöneltilmiştir. Mağdur şahsın tarafımızca Diyarbakır’a götürülmek istendiği iddiasında bulunulmuştur. Ancak, bu görüşmede ailenin nereye gitmek isteyeceğinin kendi kararları olduğunu şu an Erbil'de bulunan aile bireylerinin irtibata geçtiği, Mersin ilinden ikamet eden dostlarının yolda olduğu heyetimizce kendilerine aktarılmıştır.”

“Aile hastaneden alınıp bilinmeyen bir yere götürüldü”

Raporda ayrıca mağdur tarafın hastaneden alınıp bilinmeyen bir yere götürüldüğüne değinildi.

Raporun devamında şu ifadelere yer verildi:

Saat 18.30 sıralarında mağdur şahıs polislerce hastaneden çıkartılarak vekillerinin bilgisi olmaksızın bilinmeyen bir yere götürülmüştür. Bu sırada soruşturma savcısı ile yapılan görüşmede, mağdur şahsın yeni avukat talebinin olduğu ifade edilmiştir. İfade işlemleri bittikten sonra neden ailenin hastaneden bilinmedik bir yere götürüldüğü ve avukatlık ilişkisinin neden bitirildiği yönünde bir çaba içerisinde olunduğu sorusunu dosya savcısı mağdur ile bizleri telefonla görüştürüp bu bilgiyi teyit ettirebilirim şeklinde cevaplamıştır. Bu şekilde bir usulün ceza yargılamasında yeri olmadığı belirtilerek müvekkilimizin bulunduğu yerden Adliye’ye getirilip bu hususun tutanak altına alınması talebinde bulunulmuştur.”

“Heyetin tespit ve sonuçları”

Raporda şu tespit ve sonuçlara yer verildi:

-Mersin ili Bozyazı ilçesi Gözsüzce mahallesinde özel araç ile mağdur Muştaq Mahmud Kerim’in eşi ve 3 çocuğuyla birlikte seyir halindeyken trafikte yaşanan sıkıntı sonrasında şüpheli şahıslarca mağdurun aracının önü kesildiği, mağdur anlatımından anlaşılmıştır.

-Şüphelilerce mağdurun başının arkasına taş ile vurulduğu, yerde sürüklendiği, uçurumdan atılmak istenildiği ve öldü sanılarak saldırganların olay yerini terk ettikleri mağdur, görgü tanığının beyanı ve görüntü kayıtlarından anlaşılmıştır.

-Mağdurun ve görgü tanığının beyanları incelendiğinde, mağdurun ve ailesinin Arap ve Kürt kimliğine yönelik hakaretlerde bulunulduğu mağdur ve tanık ifadelerinden anlaşılmaktadır.

-Olayın meydana geldiği yer jandarma bölgesidir. Adli kolluk olarak jandarma görevli olmasına rağmen Anamur İlçe Emniyet Müdürü ve görevli polis memurlarınca, görev ve yetki sınırları dışına çıkarak mağdur ile telkin ve yönlendirmeye dayalı avukat olmaksızın görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

-İlçe Emniyet Müdürü tarafından heyetimiz üyesi avukatlar ile yapılan görüşmelerde olayın maddi hasarlı trafik kazası olduğu, olayın başka yöne çekilmemesi gerektiği, savcılığın yürüttüğü tahkikat kapsamında yapılan suç nitelemesinin bir öneminin olmadığı, görgü tanığının ifadesine itibar edilemeyeceği belirtilmiştir.