Eski ISID emiri: Erdogan benimle görüsmek istedi, Kürtlerin birlesip...
PeyamaKurd - Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Suriye'nin doğusunda terör örgütü IŞİD’in elinde kalan son toprak parçasının özgürleştirildiğini duyururken binlerce terör örgütü üyesi düzenlenen operasyonlar sırasında teslim oldu.
2014'te "Hilafet" ilan eden IŞİD'de bir dönem "emir" olarak görev yapan Ebu Mansur el Mağribi de teslim olan binlerce örgüt üyesinden biri. Bir süre Suriye'deki YPG hapishanelerinde tutulan ve daha sonra yargılanmak üzere Irak'a gönderilen el Mağribi idamla yargılanıyor.
‘Erdoğan özel görüşme yapmak istedi’
Şiddet İçeren Aşırılıklar Araştırma Merkezi (ICSVE) Direktörü ve Georgetown Üniversitesi'nde psikiyatri profesörü olan Dr. Anne Speckhard'a konuşan Ebu Mansur el Mağribi, Türkiye - IŞİD ilişkilerine yönelik açıklamalar yaptı. El Mağribi, bazıları Ankara'da olmak üzere Türkiye istihbaratıyla defalarca müzakerelerde bulunduğunu öne sürdü.
IŞİD'i temsilen Ankara'ya gittiğini iddia etmesi üzerine Dr. Speckhard'ın "IŞİD'in Türkiye Büyükelçisi" benzetmesi yaptığı Ebu Mansur el Mağribi, Ankara'da bir istihbaratçının Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisiyle özel görüşme yapmak istediğini söyledi.
El Mağribi, Türkiye-Suriye sınırında örgüte yönelik geçiş serbestisi sağlandığını öne sürerek "Savaşçılarımızı Türkiye'deki hastanelere götürmek için müzakereler yaptık. Bir kolaylık yapmışlardı, tedavi için gelenlerin pasaportlarına bakmıyorlardı. Her zaman açık bir kapıydı. Eğer bir ambulansımız varsa sınırı muhakkak geçiyorduk. Türkiye'deki birçok yere girebiliyorduk. Resmi kimlik sormuyorlardı. Bizim sadece haber vermemiz gerekiyordu" iddiasında bulundu.
“Türkler Rojava'yı istiyordu”
Mansur, Doğrudan MİT'le toplantılar yaptık, birçok toplantı yaptık diyor. "Ebu Mansur'a göre Türkiye'nin faydasına olan şey, IŞİD'in sınır bölgesinde olması ve Türkiye'nin sınırlarıyla Suriye'nin kuzeyinde kontrol sağlamak istemesiydi. Mansur, "Aslında arzuladıkları sadece Kürtleri kontrol etmek değildi. Bütün kuzeyi istediler. Ülkenin en kuzeyindeki Kesab'dan Musul'a kadar" diyor.
"Bu Erdoğan'ın İslamcı ideolojisydi" diyen Ebu Mansur ekliyor: "Tüm Suriye'nin kuzeyini (Rojava) istiyorlardı. Türkiye tarafının söylediği buydu; Rojava'yı kontrol etmek. Çünkü gerçek arzuları buydu. Erdoğan'ın (gerçekten arzuladığının aksine) kamuoyuna yaptığı açıklamaları konuştuk. Suriye'nin bu bölümü Osmanlı eyaletlerinin bir parçası. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından gelen anlaşma yapılmadan önce Halep ve Musul Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Bu bölgeleri kaybettikleri Sykes Picot Anlaşması yüz yıllığına imzalandı. Toplantılarımızda Osmanlı İmparatorluğu'nun yeniden kurulmasını konuştuk. Türkiye'nin vizyonu buydu."
Ebu Mansur, Türklerle yapılan toplantılarda, bunların Erdoğan'ın vizyonu olarak masaya konduğunu, ancak tüm temsilcilerin bu görüşlere katılmadığını söylüyor ve Türkiye'nin Suriye'deki arzularını "Bunun tüm Türk hükümetinin vizyonu olduğunu söyleyemem. Bu projeyi hayata geçirmek için müdahale etmeye karşı olan birçok kişi vardı.
“Kürtlerin birleşip devlet kurmasından endişe duyuyorlardı”
PKK ve Kürtleri yenmeyi deneyeceklerini söylüyorlardı. Kürtlerin birleşerek bir Kürt devleti kurmasından endişe duyduklarını söylüyorlardı ama Halep'e kadar uzanıyorlardı" sözleriyle açıklıyor.
Ebu Mansur şöyle devam ediyor: "NATO üyesi oldukları için NATO'yu kızdıramazlardı. O yüzden durumu doğrudan halledemiyorlardı ama Kürtleri de yok etmek istiyorlardı. Bu yüzden durumu IŞİD yoluyla hallederek örgütten faydalandılar."
Dış ajanslar

Yorumlar (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yazın!
Yorum Yazın