'Haberim yoktu' algisina ABD kanadindan da sert uyari yapildi!

13 April 2020 17:04 0 görüntüleme
'Haberim yoktu' algisina ABD kanadindan da sert uyari yapildi!

İranlı yetkililerin de bugün yaptıkları açıklamalar, sadece ve sadece kendilerine hizmet eden Lahor Talabani ve klikini korumaya yöneliktir.

PeyamaKurd - Geçtiğimiz günlerde İran rejimi tarafından idam edilen Kürt mahkum Mustafa Selimi’nin kimler tarafından, neden ve ne için İran’a teslim edildiği müphemliği güncelliğini koruyor. Yaşanan bu vahim hadisenin hazırlayıcıları ya da kliklerinin kimler olduğu tahminleri, gün geçtikçe açığa çıkıyor.

İranlı yetkililerin de bugün yaptıkları açıklamalar, sadece ve sadece kendilerine hizmet eden Lahor Talabani ve klikini korumaya yöneliktir.

‘İran kanadından aklamalı açıklamalar’

Yaşanan olaya ilişkin Sine Vali Yardımcısı Hüseyin Hoşikbal bugün İran medyasına yaptığı açıklamada, Sakız cezaevinde idam edilen Kürt mahkum Mustafa Selimi’nin Bane kentine bağlı bir köyde yakalandığını iddia ederek, mahkumun Kürdistan Bölgesi tarafından iade edildiği yönündeki iddiaların da doğru olmadığını söyledi.

Kürdistan eyaleti Devrim ve Genel Başsavcısı Muhammed Cebbari ise yaptığı açıklamada, şu ana dek cezaevinden firar eden 65 mahkumun "güvenlik güçleri, İstihbarat Bakanlığı ve Devrim Muhafızları"nın çabaları sonucu yakalandıklarını ya da teslim olduklarını dile getirdi.

Oysaki Selimi’nin Kürdistan Bölgesi’ne geçtiği, Süleymaniye’nin Pencwin ilçesinde Lahor Talabani’nin direktifleri sonucu asayiş güçleri tarafından tutuklanarak, İran’a teslim edildiği neredeyse artık iddia değil gerçek.

Bu vahim olaya ilişkin ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden David Copley, 11 Nisan Cumartesi günü Lahor Talabani ile görüştü ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) sorumlularına sert eleştirilerde bulundu.

Bilindiği üzere Kürdistan Bölgesi ile siyasi anlamda iyi ilişkilere sahip olan ABD kanadının, İran ile yaşadığı problemler hala devam ediyor. Copley görüşmede, KYB eş başkanı olan Lahor’un bu duruşu ve tavrını ABD karşıtlığı olarak değerlendirdi. Daha sonra Kürdistan Bölgesi Yönetimi Başkan Yardımcısı Kubad Talabani ile de telefonda görüşen Copley, olayın gelişimi ve buna karşı sert tavırlarını iletti.

Lahor Talabani’nin, İran ile olan yakınlaşmasını ve İran’ı kendi milletine tercih etmesi birçok kesim tarafından sertçe eleştiriliyor. ABD daha önce de Lahor’u, kişisel yaklaşım ve tavrının doğru bulmadıklarını, İran yanlısı politikalarını değiştirmesi konusunda uyarmıştı. 

Durum bu şekilde bilinirken ve sosyal medyada birçok gerçeklik paylaşırken bazı Kürt medya mecralarının da üzerlerine tepki gelmesin diye İrancı açıklamaları sıradan biçimde vermeleri, hepsinden üzücü bir durumdur. Kürt medyasının (özellikle Başûr’da bulunanlar) çıkar tekeline dönüştürülmesi onlara olan güvenin de azalmasına zemin hazırlamıştır.

‘İran’ın bu açıklamaları kim ya da kimleri aklamaya yönelik?

Fakat Lahor Talabani’nin yaşanan vahim hadiseyi ‘haberim yoktu’ biçiminde lanse etmesini ABD kanadı yememiş olacak ki Lahor ile yaptıkları görüşmeyi medyadan paylaştılar.

İranlı yetkililerin de bugün yaptıkları açıklamalar, sadece ve sadece kendilerine hizmet eden Lahor Talabani ve klikini korumaya yöneliktir.

Hüseyin Hoşikbal açıklamasında, Selimi’nin Kürdistan Bölgesi tarafından iade edildiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirtti. Bu bir iddia değil gerçektir. Çünkü, Mustafa Selimi’nin Lahor’un talimatı ile KYB tarafından, İran’a teslim edildiği daha ilk günden biliniyordu.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti, bu hadiseden haberdar dahi değildi. İran ve taraftarlarının kimi ya da kimleri almaya çalıştığı açıkça ortadadır. Ama unutulmamalıdır ki eski bir Peşmerge ve siyasi esir olan Selimi olayının aydınlatılması için hükümet, araştırma komisyonu kuracak ve hem kendilerine atılan iftiraları temize çekecek hem de bu vahim hadisede kimlerin parmağı olduğunu kanıtlayacaktır.