“HTS’nin Efrin’den bir sonraki hedefi DSG” iddiasi!
PeyamaKurd - Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman, Efrin ve çevresinde yaşanan çatışmalara yönelik Rudaw’a açıklamalarda bulundu.
Efrin’deki silahlı grupların düzensiz olduğunu, kalıcı olma gibi bir amaçları olmadığını bundan ötürü El Kaide destekli HTŞ’ye karşı direnemediklerini dile getiren Abdurrahman, “Bunlar kiralık gruplar, işgal ettikleri yerde halka zorbalık yapan silahlı insanlar. Nusra Cehpesi veya diğer ismi ile Heyet Tahrir el-Şam askeri olarak bu gruplardan daha güçlü. Zaten bazıları biraz direnebildi, bazıları yıkıldı. HTŞ’nin tek başına ismi bile Efrin’de bulunan grupları korkutmaya yetti” sözlerini kullandı.
“HTŞ’nin Efrin’e girmesini MİT istedi”
Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) HTŞ’den Efrin’e girmesini istediğini öne süren Abdurrahman, “Gözlemevi’nin elinde kesinleşmiş istihbari bilgiler mevcut. HTŞ liderliği ile MİT arasında İdlib'de yapılan görüşmede, kendilerinden Efrin’e ve Fırat Kalkanı bölgesine girmeleri, buradaki güvenlik, idari ve ekonomik faaliyetleri kontrol etmeleri istenmiş. Sebep ise Türkiye yanlısı 26 grubun kendi içerisindeki dağınıklığı, uyuşturucunun yaygınlaşması ve güvenlik konusunda yaşanan istikrarsızlık ile iç çatışmaların yaygınlaşması” dedi.
“Diğer adımdaki hedef DSG”
SOHR direktörü şöyle devam etti: “Diğer bir adımda ise HTŞ’nin Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Menbic ve Til Rifat'ta çatışma hattına yerleşmesi. Bu sürecin Türkiye ile bir alakasının olmadığı ancak o bölgeleri kontrol etmek isteyen gruplarla ilgili olduğu söyleniyor.”
“Türkiye bir şekilde HTŞ’den faydalandı”
Türkiye’nin HTŞ’yi “terör örgütü” olarak tanıdığını ve neden “Efrin’e girmelerini istesin?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Evet, terörist olarak sınıflandırılıyor ama Türk kuvvetleri İskenderun üzerinden Suriye'ye girdiğinde HTŞ’nin denetimindeki bölgelerden geçiyor. Türk istihbaratı da HTŞ Nusra liderliği ile haftalık toplantılar yapıyor. Türkler de Fırat Kalkanı ve Zeytun Dalı bölgelerinde bulunan 26 silahlı grubun, Türkiye’nin Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) karşı kapsamlı bir operasyon yapma taleplerini yerine getiremeyeceğini ve bu bölgelerdeki güvenliği istendiği gibi sağlayamayacaklarını biliyor.
Üstüne üstlük Fırat Kalkanı Harekâtı yani El Bab, Cerablus ve bu bölgeye yapılan operasyonun üzerinden altı yıl geçti ancak hala bölgede güvenlik konusunda büyük bir boşluk var, uyuşturucu madde kullanımı ve diğer kötü faaliyetlerin artışı söz konusu. Efrin'in işgalinin üzerinden dört yıldan fazla bir süre geçti ve orada da büyük istikrarsızlıklar, güvenlik boşlukları olduğunu görüyoruz.
Sadece geçen ay, Türkiye destekli grupların kontrolü altındaki bölgelerde 100'e yakın tutuklama ve adam kaçırma vakası belgelendi. Yani HTŞ bu bölgeleri Türk destekli gruplardan daha iyi kontrol edebilir. Dolayısıyla HTŞ terör örgütü olmasına rağmen Türkiye bir şekilde habersizce bu grubun Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerini ele geçirmesinden faydalandı.”

Yorumlar (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yazın!
Yorum Yazın