Istanbul’un kaderi Kürtlerin elinde! HEDEP seçmeni ne karar verecek?

PeyamaKurd - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) kentlerdeki halk toplantıları ve buluşmalarıyla seçmeninin, Mart 2024'te yapılacak belediye seçimleri için nabzını yoklamaya devam ediyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) başkanlığı için ayırmada toplama olan Kürtçe seçmenler ve HEDEP'in tavrı olacak.

HEDEP seçmeni, seçimde partisinden Kürtlerin sayılacağı bir siyasetin gelişmesini istiyor.

HEDEP, bu seçimde şeffaf ve açık diyalog ve ilişki olmadan herhangi bir tarafı desteklemeyeceğini, seçimlere kendi adaylarına gireceğini açıkladı.

İYİ Parti'nin kendi adaylarını karşılaması CHP ile ittifak yapmayacağını açıklamayla birlikte, HEDEP'in CHP'yi desteklememesi durumunda mevcut başkan Ekrem İmamoğlu'nun kazanması mümkün görünmüyor.

İstanbul'da düzenlenen halk buluşmasında HEDEP seçmeni de son durumu göz önüne alarak partisinin adım atmasını istiyor.

“Demirtaş bizim ruhumuz, imanımız”

14 Mayıs eçimde Kürtlerin Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verdiklerini hatırlatan HEDEP seçmeni şunları kaydetti:

“Kılıçdaroğlu'na oyumuzu verdik, bir şey olmuyor. İmamoğlu'na oy verdik, bizim için bir şey yapmadı.

Biz artık oyumuzu vermek istiyoruz. Biz, Demirtaş'ın eşine oy vermek istiyoruz. Demirtaş bizim ruhumuz, imanımız. Demirtaş, hepimizin adına iki duvardan girdi.”

"Birbirine benzer iki blok arasında seçim yapmak zorunda kalmıyoruz"

Ayrıca buluşmada konuşan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da seçime dair önemli mesajların sözünü vererek şöyle devam etti:

“Biz, halkımızın da bize olduğu gibi, başta İstanbul olmak üzere her yerde kendi adaylarımızı çıkartmayız. Bu doğal güç birliği yapmayıyacağımızı ifade etmiyoruz. Ama bu işbirliği kapalı kapılar arkasında olmayacak. Bu işbirliği sizlerden kaçırılmayacak, kamuoyundan gizlenmeyecek. Biz buradayız, bizimle birlikte önünde İstanbul ve ilçeleri olmak üzere Türkiye'de yerel yönetimleri olmak isteyenler varsa kapımız karşılığında, kamuoyunda konuşuruz. 

Bizim Türkiye halklarından saklayacak hiçbir şeyimiz yok. Bundan sonraki politikamız budur. Niye her dönem bu kadar bedel ödemiş, bu kadar emek vermiş bu hareketi içeren benzer iki blok arasında seçim yapsın? Birisini 100 yıldır Kürtlere, yerel halklara ve inançlara uygulanan baskı politikalarından tanıyoruz. Diğerini de son 21 yıldır bizim üzerimizden estirdiği Acı politikalarıyla tanıyoruz.

Bu hareket 40 yıllık büyük emekler ve bedellerle geldi. Biz kendi öz gücümüze güveniyoruz, kendi irademize güveniyoruz.

Yeri geldiğinde kendi adaylarımızla, yeri geldiğinde açık ve şeffaf bir işbirliğiyle seçimlere de çözüm ittifakı da birleştiriliyor. Ama kesinlikle biz artık eski biz değiliz.”