Kürdistan Seçim Ittifaki’ndan Halepçe Jenosidi açiklamasi

PeyamaKurd- 31 yıl önce bugün insanlık tarihine kara bir sayfa daha eklendi. 16 Mart 1988’de Kürdistan’ın güneyinde büyük bir katliam yaşandı. 5 bin kişiden fazla Kürt BAAS rejimi tarafından kimyasal ve biyolojik silahlar ile kadın, erkek, çocuk, genç ihtiyar demeden katliama uğratıldı. İnsanlığın kara yüzü bu katliamla bir kez daha gözler önüne serildi. 

Kürt milletinin özgürlük ve kendini yönetme hakkı, işgalci güçler tarafından zorluklar ile baskı altına alındı. BAAS rejimi, Kürtlerin kendini yönetme ve özgürlük isteklerini bombalar, kimyasal ve biyolojik silahlar ile katliam yaparak ortadan kaldırmak istedi. Ama Kürt milletinin özgürlük isteği, kimyasal silahalar ve bombalara rağmen ortadan kalkmadı. Kürt halkının direnişi günden günde, yıllardan yıllara büyüdü ve bugün büyük bir seviyeye ulaşmayı başardı. 

Halepçe Katliamı, Kürt halkını yok etmek üzerine planlandı. Fakat Kürt halkına bu zulmü reva gören, binlerce Kürdü katleden ve bu katliamı yapanlar bugün insanlık tarihinin sayfalarında kayboldular. Halepçe Katliamı’ndan sonra da Kürt halkını bitirmek ve özgürlük isteklerini ortadan kaldırmak istediler. Efrin’de de Kürt halkını katletmek yerlerinden ve yurtlarından sürerek, Halepçe’deki gibi bir katliam yapmaya niyetlendiler. 

Biz insanlık tarihinden de biliyoruz ki; özgürlük isteği, eşitlik ve demokrasi kimyasal silahlar ile, konvansiyonel silahlar ile zorlama ve baskı yöntemleri ile engellenemez. Özgürlük isteği, zalimlerin ve despotların bütün silahlarından kuvvetlidir. 

Mart ayı, Kürt ve Kürdistan halkı için katliam ayıdır. Aynı zamanda bu ay direniş ve dirilme ayıdır. Kürt halkının yok edilmesine karşı bu ay, diriliş ve direnme ayıdır. Kürt milleti, Kürdistan’ın her parçasında ortak bir kuvvet noktasında birleşerek, diktatörlere karşı tek ses oluyor. Halepçe, Kürdistan’ın her parçasında Kürt milletinin yüreğinde derin bir yara açtı. Bu yara, Kürt milletinin ortak yarasıdır. 

Biz iyi biliyoruz ki; diğer milletler katliamlara, imhalara ve yok edilmelere karşı birlik olmazlar ise tarihte yok olacaklardır. Bu gerçeklik uygarlığın başlangıcından günümüze kadar gözler önündedir. Halepçe Katliamı da bu gerçekliği gözler önüne sermektedir. Kürt mercileri bütün farklılıklara rağmen katliam konusunda birlik olmalıdırlar. 

Halepçe katliamının üzerinden 31 yıl geçti. Ama Halepçe’nin bütün yarası ve acısı hala milletimizin yüreğindedir. Halepçe Katliamı, Kürdistan’ın her parçasındaki Kürtlerin yüreğindeki acıyı birleştirdi. Ama bu fayda etmez Kürt halkı katliamcılara karşı da tek ses, tek yürek olmalıdır.    

Biz inanıyoruz ki Halepçe Katliamı’nı organize eden diğer sorumlular da yargılanacaktır. Saddam’ın yanındakilerin bütün kirli yüzleri deşifre edilecek ve mahkûm edileceklerdir. Bundan dolayı da bizler mücadelemizi güçlendireceğiz. 

Halepçe Katliamı’nın 31. anmasında Halepçe’de kurban edilen bütün masumları, kurbanları ve sivilleri saygı ile anıyoruz. Bu katliamların bir daha yaşanmaması için; bizlerin mücadele etmesi, direnmesi ve birlik olması gerektiğini de biliyoruz.