Mazlum Abdi, görevden alindigina yönelik iddialar hakkinda konustu!

10 November 2021 12:15 0 görüntüleme
Mazlum Abdi, görevden alindigina yönelik iddialar hakkinda konustu!

PeyamaKurd - Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Türkiye’nin Rojava’ya olası operasyonu ve mevcut konumundaki görevinden alındığı yönündeki iddialar hakkında konuştu.

Mazlu Abdi, PKK tarafından görevden alındığı iddialarına ilişkin, “Bu tür spekülasyonlara aldırış etmiyoruz ve cevap vermeye değer görmüyoruz. Birkaç gün içinde DSG askeri konseyi toplanacak. Gerekli mesajlar o zaman teslim edilecektir” dedi.

Al-Monitör’e röportaj veren Mazlum Abdi, Rojava’daki son gelişmeler, Esad rejimi ile diyalog, Rusya ve ABD’nin bölgedeki faaliyetleri ve olası Türkiye operasyonu hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Abdi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rojava’ya yönelik operasyon açıklamaları ve TSK’nın olası operasyonuna ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı:

“Rojava’da dengeler değişti. Geçmiş örneklerde, Türkiye ile uluslararası güçler arasında bağlayıcı bir anlaşma yoktu. Ne Serekaniye'ye (Ras al-Ain) yönelik Ekim 2019 saldırısından ne de Afrin'e Ocak 2018 saldırıdan önce. Ancak şu anda yürürlükte olan iki anlaşma var: Erdoğan ile Vladimir Putin arasında Soçi'de imzalanan anlaşma veTürkiye'nin Suriye'ye karşı Ekim 2019 Barış Pınarı Harekatı'nın ardından Ankara'da ABD ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma.  Bana göre Türkiye Rusya'dan da ABD'den de onay almadıkça Erdoğan böyle bir adım atamaz. Ve bildiğim kadarıyla böyle bir onay yok”

“ABD bize, Türkiye’nin saldırılarını kabul etmeyeceğine yönelik güvence verdi!

Rusya ve ABD’nin DSG’ye bu yönde bir garanti verip vermediğine ilişkin soruyu yanıtlayan Abdi ifadelerini şu şekilde sürdürdü:

“Evet. ABD bize bu güvenceleri verdi. Bize resmi olarak ilettiler. ABD, Türkiye'nin bize karşı herhangi bir saldırısını kabul etmeyeceğini ve buna karşı olduğunu söyledi. Konuştuğumuz ABD'li yetkililer, Türkiye'ye Rus S-400 füzeleri satın alması nedeniyle]karşı mevcut kongre yaptırımlarını da hatırlattı. Erdoğan ve Başkan Joe Biden arasında Roma'daki G20 zirvesindeki son görüşmesinde, Erdoğan'a ABD'nin bize karşı herhangi bir saldırıyı kabul etmeyeceğinin söylendiğini bildirdiler.”

Açıklamasının devamında Rusya’nın da kendilerine Türkiye ile herhangi bir anlaşma yapmadıklarını ilettiğini belirten Abdi, “Yine de Türk destekli Suriye Ulusal Ordusu güçlerinin kendi başına Türk ordusundan ayrı bir biçimde bize saldırabileceğini söylediler. Aslında bize bir tarih verdiler. Bugün bize saldırmaları gerekiyordu (5 Kasım) ama hiçbir şey olmadı” diye konuştu.

Abdi’den “CHP’yi Rojava’ya davet etmek ister miydiniz” sorusuna yanıt!

Mazlum Abdi, CHP’nin son zamanlarda, Kürt politikasına yönelik attığı adılar ve Suriye-Irak tezkeresine “hayır” oyu vermesi üzerinden sorulan soruya, “Bu yasaya ilk defa karşı çıktıkları doğrudur. Erdoğan etrafındaki fikir birliği kayboluyor. AKP ile aşırı sağcı MHP arasındaki ittifak da zayıflıyor. Bu unsurlar, uluslararası güçlerin bir Türk operasyonuna karşı sergilediği direnişle birleşince CHP'yi cesaretlendirecektir. Aynı zamanda, CHP önümüzdeki seçimlere yatırım yapıyor” yanıtını verdi.

Abdi “Bir CHP heyetini Rojava'ya davet etmek ister misiniz?” sorusuna ise “Neden olmasın? Olumlu bir şey olurdu” diye karşılık verdi.

Abdi: Şimdiye kadar Şam ile ciddi bir müzakere olmadı!

Abdi, Şam ile diyalog iddialarına ilişkin, “Şimdiye kadar kimse herhangi bir müzakere için Şam'a gitmedi. Ve şimdiye kadar Şam ile ciddi bir müzakere olmadı. Bazı temaslar oldu ama bu toplantıların hiçbiri müzakereye dönüşmedi” diye konuştu.

Abdi açıklamasının devamında, “Şam buna hazır değil. 2011 öncesi döneme dönülmeyeceğini ne kadar iddia etseler de zihniyetleri değişmedi. Onlara baskı yapılması gerekiyor. Ayrıca, özellikle Şam için bir güven sorunu var” diye konuştu.

“Bizim ‘devlet içinde devlet’ diye bir talebimiz yok”

Esad rejiminin kendilerinden devlet içinde devlet istemediğini ifade eden Abdi, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bize diyorlar ki, “Devlet içinde devlet istemiyoruz. Ordu içinde ordu istemiyoruz.” Bizim böyle bir talebimiz yok. Projemiz özerklik ve şu anda onu uyguluyoruz. Ancak yukarıda belirtilen kaygılarla ilgili olarak bizden teminat istiyorlar. Amerikalılarla bağlarımızı koparmak onların ön koşulu değil. Önkoşulları Suriye'nin bölünmez birliğidir. Bayrağını, sınırlarını, başkanını korumak. Onların egemenliği. Tüm bu noktalarda garanti vermeye hazırız. Ancak özerkliğimiz için bizimle müzakere etmeye hazır olmalılar.”

Bu sorun Rusya olmadan çözülemez!

Abdi Suriye krizinin Rusya olmadan çözülemeyeceğini belirterek, “Rusya, Şam hükümetinin resmi daveti üzerine burada. Bana göre Rusya'nın rolü belirleyici roldür. Ve Rusya'nın bizim görme şeklimize döneceğine inanıyorum. Başka çareleri yok.

Rusya ile iyi ilişkilerimiz var. Son iki yıldır, Soçi anlaşması çerçevesinde sahada işbirliği yaptık. Bu sorun Rusya olmadan çözülemez. Rusya'nın daha proaktif olabileceğine ve rejime daha fazla baskı uygulayabileceğine inanıyorum” dedi.

Abdi açıklamasının devamında Rusya’nın Türkiye’nin Suriye’deki rolüne daha fazla izin vermek istemediğini ifade ederek, “Rusya, Suriye topraklarının daha fazla Türkiye tarafından işgal edilmesini istemiyor. Aslında Rusların bize Türkiye'ye söylediklerini söylediği buydu” diye konuştu.

Esad’ın düşmeyeceğini herkes biliyor!

Abdi Esad’n görevinde kalacağına devam edeceğine yönelik bir soruya, “Esad'ın gitmesi veya kalması bizim için önemli değil. Başkaları için öyle olabilir. Bizim için önemli olan bölgemiz ve Suriye'nin tamamı için bir çözüm bulunmasıdır. Bu çözüm Esad'la varılacaksa, öyle olsun. Buna karşı değiliz ve son 10 yıldır bizim konumumuz da bu oldu. Çözüme hazır olan herkesle masaya oturmaya hazırız. Bu bağlamda, Suriye sorununun çözümü için ABD'nin Suriye'ye yönelik mevcut yaptırımlarından yararlanılmalıdır. Esad'ın düşmeyeceğini herkes biliyor” karşılığını verdi.

“Türkiye Suriye'den çekilecek mi?”

Abdi, “Türkiye Suriye’den çekilecek mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Suriye halkları, hükümeti ve uluslararası paydaşlar bir uzlaşmaya varırsa Türkiye çekilmek zorunda kalacak. Ve Erdoğan hükümeti Türkiye'de iktidarı kaybederse, bu kesinlikle bunu kolaylaştıracaktır. Uluslararası güçler ve ABD liderliğindeki koalisyon, buradaki yönetimimizle birden çok düzeyde etkileşime girmelidir. Şimdilik ilişkiler askeri alanla sınırlı.

Bu yönetimin faaliyetleri, sosyal, ekonomik, cezaevlerini işletmek vb. hepsi terörle mücadelenin birer parçasıdır. Başka bir deyişle, terörle mücadelede sadece Suriye Demokratik Güçleri sorumlu değildir. Bu nedenle uluslararası toplumun özerk yönetimi, siyasi kanadını ve ekonomiyi güçlendirmeye yardım etmesi zorunludur.

Uluslararası toplumun bu yönde siyasi bir değişim yapması gerekiyor. Günün sonunda buradaki insanlar bu yönetimin sadece askeri performansını değil, genel performansını değerlendiriyor. Büyük savaşlar bitti. Bu ülkelerin yönetimimizi tanıması temel talebimizdir.”