Rojava Raporu: Bati'nin borcunu ödeme zamani, Kürtler Orta Dogu'da model mi oluyor?
PeyamaKurd Özel – Kürtlerin Rojava dediği ama Kuzey ve Doğu Suriye Özerk İdaresi olarak adlandırılan kurtarılmış bölgenin, fiili baş müzakerecisi olan Suriye Demokratik Meclisi’nin (SDM) aklında bölge ile ilgili çok şey var.
İngiliz The New York Review of Books dergisinde Debbie Bookchin,“Rojava'dan Rapor: Batı'nın IŞİD’e karşı en iyi müttefiki neye sahip?” başlıklı bir rapor/analiz yayımladı.
PeyamaKurd söz konusu rapor/analizin Türkçe çevirisini yaptı. Üç bölümden oluşan analiz/raporda “Kürtlerin Rojava’daki geleceği, siyasal faaliyetleri IŞİD ile savaşın sonrası, ABD’nin politikaları ve Kürtlerin müzakere süreçleri ele alınıyor.”
İlk bölümü bu linkten yayımlanan Raporun ikinci kısmı şu şekilde:
Kürtler için zorluklar var, kaygı listeleri bulunuyor’
Kürt yetkililer, kendi bölgeleri için geçerli olan ve kendi güvenlik kaygıları listesine sahipler. Bunlar, IŞİD'in uyuyan hücrelerinin kurulması, cihad ideolojisinin sürekli yayılması, ekonomik istikrarsızlık ve IŞİD'in hapsedilmiş yabancı savaşçıları için yasal bir süreç ve geri dönüş ihtiyacı. Bunun da ötesinde, göz korkutucu insani zorluklar var: Mülteci kamplarında yaşayan on binlerce ülke içinde yerlerinden edilmiş kişi, geniş altyapı ihtiyaçları ve IŞİD'e yardım eden veya yönettiği şehirlerdeki yönetimine uyum sağlayan Suriyeliler için bir rehabilitasyon programı vb…
Komşu Irak, topraklarında sahte bir güvenlik duygusu sağlaması konusunda bir ders haline geldi. Aralık 2017’de “zafer” ilan edildiğinden beri IŞİD'in uyuyan hücreleri yüzlerce defa saldırı başlattı: suikast, adam kaçırma ve bombalama… IŞİD'in Suriye'deki resmi yenilgisinden yalnızca bir gün sonra uyuyan bir hücre, Menbiç’te bir kontrol noktasında yedi Kürt savaşçısının ölümüne sebep oldu.
Buna benzer cihatçı terörizm ve gerilla taktikleri tehdidi ile karşı karşıya kalsalar da, Rojava liderleri dışardan destek alabilirlerse, bölgelerinin Orta Doğu'da istikrar için bir model olabileceğine inanıyorlar.
Yetkililer, Irak'ta terör örgütü IŞİD'in büyümesini destekleyen kabile şovenizminin, dini köktenciliğin ve ekonomik eşitsizlik gibi olguların çoğunun Rojava'da bulunmadığını belirtiyorlar. Ahmed, unsurların ortaya çıkmamasını sağlamak için, “IŞİD yapısına karşı organize bir kampanyaya ihtiyacımız var. Bu personel, maddi ve maddi destek gerektirecek ”ifadelerini kullandı.
‘ABD, Türkiye’ye karşı stratejik davranıyor’
ABD ve Avrupa ülkeleri, bölgenin egemenliğini ve güvenliğini tehdit eden askeri saldırganlığını sona erdirmek için Türkiye ile diplomatik etkilerini kullanabilirler. Aynı zamanda, Ahmed federal yapının Suriye’nin bir parçası olarak kalmaya çalıştığını, ancak bunun Şam’ın yeni bir anayasada özerkliğini kabul etmesine bağlı olduğunu belirtiyor. ABD, Türkiye'yi yatıştırmak amacıyla, YPG ve YPJ öncülüğündeki SDG ile ittifakının tamamen “stratejik olduğunu” iddia ediyor. “Ancak bu beş yıllık işbirliğinin (bölgede bulunan Batı güvenlik güçleri açısından) büyük bir askeri önemi taşıyor.
2014'teki Kobanê savaşından bu yana, Kürtler ABD ve Koalisyon hava desteğini IŞİD'i silmek ve diğer düşmanca oyuncuları engellemek için ittifak olarak tanımladılar. 11.000 can ve binlerce insanın yaralanması pahasına SDG, IŞİD'i önce Kobanê'den sonra da kasabadan sonra, Suriye'nin kuzeyine doğru itti.
‘Batılı müttefiklerin Kürtlere borcunu ödeme vakti geldi’
Koalisyonun ve Batılı müttefiklerinin, Rojava’yı diplomatik olarak tanıyarak, terör örgütü IŞİD'e karşı mücadeledeki borçlarını Kürt müttefiklerine geri ödemelerinin zamanı geldi.
Bir başka Kürt lider olan Feyza Yusuf, İlham Ahmed’den çok daha açık bir politikaya sahip. Yusuf, “NATO güçleri, Türkiye'nin “teröre sponsorluk yaparak bölgede tehlikeli bir istikrarsızlık kaynağı haline geldiğini itiraf etmeli” vurgusunu yaptı.
Yusuf, cihadi gruplardan savaşçıları toplayan ve Kürt kantonunu işgal eden Türk destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) milislerini işaret etti ve Efrin’i hatırlattı. Yusuf, yerel sivil nüfusu kaçırma, tecavüz, işkence, fidye ve su arıtma tesisi gibi önemli altyapının bombalaması, cihadilerin terörize biçimde hareket etmesinin yanı sıra birçok örneği sıraladı.
Bölgeye ÖSO ailelerinin yerleştirilmesi ile yeniden tesis edilmesi, ‘zorunlu demografik değişim, esasen etnik temizlik’ gibi durumları karşımıza çıkarıyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) bu faaliyetleri suç olarak değerlendiriyor.

Yorumlar (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yazın!
Yorum Yazın