Türkiye batiya ates püskürdü: ‘Terörist Kürtler’ ile masaya oturamazsiniz

PeyamaKurd - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.       

Erdoğan, ABD ile F-35 gerilimi, BM Özel Temsilcisi'nin YPG ile yaptığı anlaşma, Türkiye-Çin ilişkileri gibi konularda, Çin'in başkenti Pekin'de gazetecilerin sorularını yanıtladı, dış politikada önemli mesajlar verdi.

Erdoğan, ABD’den gelen “S-400 alırsanız F-35’ler teslim edilmez” açıklamalarına “Sen müşterinin malını nasıl vermezsin, bunun adı gasp olur” diyerek tepki gösterdi. Erdoğan, G-20 zirvesinde ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşme için "Sayın Trump'ın görüşmede arkadaşlarıma kullandığı ifadeler, onlara yönelik ortaya koyduğu tavır, takdire şayandır. Ben de kendilerine bu tür tavırlarını sevdiğimi belirttim" ifadelerini kullandı.

“Kürtler ile anlaşma kabul edilmedi”

Erdoğan'ın gündeminde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Özel Temsilcisi Virginia Gamba’nın, YPG ile çocuk savaşçılar konusunda yaptığı anlaşma vardı

Erdoğan, "Bu asla kabul edilemez. BM’nin bir “terör örgütünü” bu şekilde muhatap alması, masaya oturması ve resmi bir statü tanır gibi bir anlaşma imzalaması en hafif ifadesiyle bir skandaldır. Bu ortada bırakılacak bir konu değil" diye konuştu. 

Bilindiği üzere Birleşmiş Milletler (BM) ve ana omurgasını Kürtlerin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) arasında bundan böyle çocuk savaşçıların DSG’ye bağlı hiçbir cephede yer almayacağına dayalı resmi bir anlaşma yapıldı.

Anlaşma törenine BM adına özel temsilci Virginia Gamba, DSG adına Genel Komutan Mazlum Abdi ile YPJ Komutanı Newroz Ehmed katıldı. Taraflar “Ortak Eylem Planı”nı yapılan bir tören sonucu imzalamıştı. 

“DSG yaplanıyor ve uluslararası arenaya çıkıyor, Türkiye farkında!”

Anlaşmanın hemen ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Suriye Demokratik Güçleri (DSG) komutanlarından Ferhat Abdi Şahin'in BM Çocuklar ve Silahlı Çatışma Özel Temsilcisi Virginia Gamba ile 'Eylem Planı' imzaladığını açıklayarak, 'BM adına son derece vahim bir gelişmedir, şiddetle kınıyoruz' ifadelerini kullanmıştı.

Dün de Erdoğan, BM’nin yaptığı anlaşmanın kabul edilemez olduğunu, Kürtleri kast ederek ‘teröristlerle masaya oturması ve anlaşma imzalanmasını skandal olarak niteleyen bir açıklamada bulundu. 

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylarda ABD kanadı, DSG ve PYD’ye “PKK’den ayrışın. Bünyenizi yapılandırın ve hem askeri hem de siyasal olarak yapılanmaya gidin o zaman ittifakımız daha da güçlenir o zaman sizi yasa dışı bir örgüt olarak değil, teröre karşı zafer kazanan yapılanma olarak hemen tanırız” demişti 

“Birçok ülke Rojava’ya asker yollayacak” 

DSG, ABD’nin bu tutumuna karşı harekete geçmiş gibi duruyor. Türkiye bu aşamada problem yaşadığı ABD ile S-400 konusunda ciddi bir psikolojik savaş içinde. Hem ekonomik hem de siyasal ilişki bakımından tükenme noktasına gelen Türkiye, BM gibi bir oluşumun, Kürtleri muhatap alarak resmi anlaşma yapmasını kabul edemeyecek telkinlerini açıkça dile getiriyor. 

Güvenli Bölge konusunda henüz net bir durum yokken ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, gelecek haftalarda Koalisyon bünyesinde yer alan birçok ülkenin Rojava'ya asker gönderme kararını ilan edeceklerini duyurdu.

ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Abraham Graham ise, Kürt güçlerini kast ederek, “Kuzey Suriye’de sahada fark yaratan Suriye ekibiyle gurur duyduğunu” açıkça dile getirdi. 

“Trump’ın açıklamaları birçok şeyi anlatıyor”

Kürtleri; Cenevre’de, uluslararası anlaşmalarda, ülke içindeki barış görüşmelerinde kabul etmeyen Türkiye, Kürt milletinin uluslararası mecradaki varlığından da açıkça rahatsızlık duyuyor ve dile getiriyor. Hatta Trump’ın bu hafta Japonya’da düzenlenen G-20 zirvesinde yaptığı, “O (Erdoğan) Kürtleri, terör örgütü IŞİD ve hilafetini ortadan kaldırmamızda yardımcı olanları, tamamen ortadan kaldırmak istiyordu ve bunun için yaklaşık 65 bin askeri sınıra yığmıştı. Ben de bunu yapmamasını istedim. 

Kürtler, Türkiye’nin “doğal düşmanı” ancak Erdoğan bunu yapmadı. Onlar (Türkiye), o “halkı ortadan kaldırmaya hazırdı.” Ben ona (Erdoğan’a) bunu yapmamasını söyledim ve o da yapmadı” açıklaması da birçok şeyi resmi olarak göz önüne seriyor. 

Yani Kürtleri muhatap alan ve onlarla artık masaya oturan Batı kanadına ateş püsküren Türkiye’ye göre Kürtler hep “teröristtir” ve hep “terörist” kalacaktır.