Zirve öncesi Erdogan’dan AB liderlerine mektup
PeyamaKurd - Doğu Akdeniz’de hidrokarbon enerji kaynaklarının araştırılması ve deniz hakimiyeti konusunda Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan krizde Oruç Reis gemisinin bölgeden geri çekilmesi, Almanya’nın arabuluculuk yapması ve NATO’nun da devreye girmesiyle taraflardan gelen diyalog çağrılarıyla tansiyon düşmüş durumda.
Atina ve Ankara’nın yıllar sonra istikşafi görüşmelerine başlayacak olması krizin şimdilik diplomasiyle çözüleceğini gösteriyor.
AB liderleri, 1-2 Ekim tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirilecek olan zirvede Doğu Akdeniz krizini ele alacak. Zirvede Kıbrıs ve Yunanistan'ın talebiyle Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama çalışmaları nedeniyle Türkiye'ye yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı karara bağlanacak.
Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının başkanlarına ve üye ülkelerin liderlerine zirve öncesi gönderdiği mektupta, Türkiye'nin Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan'la ön koşulsuz olarak diyaloğa hazır olduğunu söyledi.
Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti dışındaki AB üyelerine gönderilen mektupta, şu sözler yer aldı:
“Son dönemde, Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmeler nedeniyle ilişkilerimiz yeni bir sınamayla karşı karşıyadır. Bu mektupla sizlere, Türkiye'nin Doğu Akdeniz konusuna yaklaşımını ve sorunların çözümüne yönelik önerilerini aktarmak istiyorum.
Doğu Akdeniz politikamızın iki ana hedefi vardır. Birincisi, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak, hakça ve adil biçimde sınırlandırılması ve kıta sahanlığımızdaki egemen hak ve yetkilerimizin korunmasıdır. İkinci hedefimiz ise Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs Adası'nın eşit ortağı olarak, Ada'nın hidrokarbon kaynakları üzerindeki eşit hak ve çıkarlarının garanti altına alınmasıdır.
Bu hedeflerimiz çerçevesinde Türkiye, Doğu Akdeniz'in, tüm tarafların iş birliği yaptığı, hidrokarbon kaynaklarının hakça ve adil şekilde paylaşıldığı, barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir iş birliği bölgesi olmasını arzu etmektedir. Kömür ve çeliğin AB'nin çıkış noktasını oluşturduğu gibi, hidrokarbonun Kıbrıs'ta çözüme ve büyük AB'nin oluşumuna temel oluşturmasını diliyoruz.
Doğu Akdeniz'de devam eden gerginliğin sebebinin Türkiye olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün geldiğimiz duruma, Yunan-Rum ikilisinin Türkiye'yi ve Kıbrıs Türklerini yok saymaları, tek yanlı adımlar atmaları, oldubittiler yaratmaları ve AB'nin buna 2003 yılından beri seyirci kalması yol açmıştır. Kıbrıs meselesi çözülmeden AB'ye üye yapılan GKRY, Kıbrıs Türklerini yok sayarak 2003, 2007 ve 2010 yıllarında komşu ülkelerle deniz sınırı anlaşmaları yapmış, 2007 yılında ruhsat sahaları belirlemiş, uluslararası ihaleler açmış ve 2011 yılında ilk sondajını gerçekleştirmiştir."

Yorumlar (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu siz yazın!
Yorum Yazın